Yemeklerin Fotoğraflarını Çekmek İçin 6 Püf Noktası

Siz de yemek blogger’ı olmaya karar verdiyseniz hızlıca öğrenmeniz gerekecek en önemli nokta Yemeklerin fotoğraflarını çekmek. Çektiğiniz fotoğraflar ne kadar iyi olursa insanların ilgisi o kadar artacak ve blog’unuz o derecede başarılı olacaktır. Oldukça fazla olan yemek blogger’larının içinde kaybolmamak için yapmanız gereken şey size söyleyeceğimiz püf noktalara dikkat etmek.

Yemeklerin Fotoğraflarını Çekmek İçin 6 Püf Noktası

1. Fotoğrafları Hikayeleştirmek

Hiç konulduğu yerde alakasız duran, çevresiyle bağı olmayan ya da bir şey anlatmayan bir yemek fotoğrafına denk geldiniz mi? İşte bunun tek nedeni hikayeleştiremediğimiz fotoğraflarda.

Fotoğraflarınızla bir hikaye anlatmak hem bütün elementleri en güzel haliyle ortaya koymanızı sağlar hem de oluşturmak istediğin moda ve konsepte karar vermenize yardımcı olur.

Aynı zamanda yeterli ekipmana sahip olup olmadığınızı da anlamanızı sağlar. Eğer hikayenizi anlatmak için yeterli ekipmanınız olmadığını düşünüyorsanız alış verişe çıkma zamanınız gelmiş demektir.

2. Klasik Çekimlerin Ötesinde Yeni Şeyler Düşünmek

Bütün gün Pinterest’te dolaşıp hiç durup tekrar bakmaya değer bir şey bulamadınız mı? Bunun nedeni bütün fotoğrafların birbirine benzemesi. Herkes aynı yöntemleri uyguladığı için öne çıkan fotoğraflar nereyse yok denecek kadar az. Fotoğraflarınızı bir üst seviyeye taşımak için yaratıcılığınızı konuşturmanız gerekiyor.

Örneğin klasik bir sofra düzeni yerine hiç tabak kullanmadığınız tamamen farklı objeler üstüne koyduğunuz yemeklerin fotoğraflarını çekmek için ne dersiniz?

Burada önemli nokta risk alıp yaptığınız işle eğlenmek ve bulabildiğiniz her şeyden ilham alabilmek.

Yemek Fotoğraflarını Çekmek İçin Manuel Mod Önemli

3. Fotoğrafları Manuel Mod ile Çekmek

İlk düşündüğünüzde zor gelebilir ama iyi fotoğraflar elde etmek için yapmanız gereken en önemli şeylerden biri kameranızı manuel modda kullanmayı öğrenmek. Kamerayı kendi haline bıraktığında bütün ayarlar da otomatik olarak yapılır. Bu istediğiniz etkiyi vermede yeterli olmaz ama manuel modda çekerseniz fotoğraflarınızda dramatik değişimler yakalayabilirsiniz.

Manuel modda karşınıza çıkacak birkaç terimden bahsederek sizin için işi biraz kolaylaştırabiliriz.

• ISO: ISO değeri kameranın ışığa karşı duyarlılık seviyesidir. ISO seviyesi düştükçe bazı fotoğraflarda gördüğünüz greynli doku azalır ve pürüzsüz bir fotoğraf elde edersiniz. Karanlık ortamlarda fotoğraf çekmek için ISO değerini artırabilirsiniz fakat greynli fotoğraflara da hazırlık olun. Normal bir çekimde ISO değerini 100 veya 200’ün üstüne çıkarmayın.
• Diyafram: Diyafram oranı lensinizin içinde bulunan ve çarka benzeyen bir mekanizmadır. Genel değerlerin aksine diyafram oranınız ne kadar düşük olursa ışık oranı o kadar artar. Aynı şekilde düşük diyafram oranıyla çektiğinizde alan derinliği de bundan etkilenir ve odak noktanızın arkasında kalan kısım netliğini yitirir. Karışık gibi gözükse de biraz pratikle harika sonuçlar elde edebilirsiniz.
• Enstantane Hızı: Enstantane hızı kameranızın içinde bulunan sensörün ne kadar süre ışığa maruz kaldığını ayarlayan mekanizmadır. Enstantane hızını ayarlayarak kompozisyonunuzun ışığını kontrol edebilirsiniz. Enstantane hızınız düştükçe fotoğraflardaki ışık artar fakat 1/25 veya 1/30 enstantane ile tripodsuz çekim yapmak mümkün değildir. Tripod kullanmadan çekim yaptığınızda fotoğraflarınız netsiz çıkacaktır.

4. Işık Ayarını Önceden Düşünmek

En iyi çekimin doğal ışıkta olduğunu söyleyen bir çok insanla karşılaşabilirsiniz ama tek seçeneğinizin bu olduğunu düşünmemelisiniz. Eğer doğal ışık ile çalışacaksanız mutlaka önceden planlama yapmanız gerekiyor. Günün hangi saatinin nasıl ışık verdiğine dikkat ederek çekim yapmanız çok önzemli.

5. Fotoğrafı Büyük Ekranda Görmek

Kameranız size gerçek zamanlı bilgisayar ekranından görüntü sağlıyorsa bu en ufak detayları bile görmenize yardımcı olarak fotoğraflarınızı çok daha kaliteli hale getirebilir. Böylece hiçbir hataya yer bırakmadan çekim yapabilirsiniz. Böyle bir kameranız yoksa çektiğiniz her fotoğrafa büyük bir ekranda bakmayı unutmayın.