Sağlıklı Beslenme Nedir?

Sağlıklı Beslenme Nedir? Sağlıklı Beslenme Ve Önemi, Sağlıklı Beslenmenin 6 Yeni Kuralı, Kronik Hastalıklar Kaderimiz mi?

         

’Gelecekte doktorlar ilaç vermek yerine, hastalarının diyeti ve hastalıkların önlenmesi ile ilgileneceklerdir.’’

                                                                                                                         Thomas Edison

Hayattaki hersey gibi insan bedeni de eskir, bir hastalık ortaya çıkar ve vücut iflas edene kadar sinsice ilerleyerek onu yavaş yavaş tahrip eder. Kronik başağrıları, depresyon, epilepsi, alerji, egzema, deri döküntüleri ya da şiddetli duygu dalgalanmaları gibi farklı sorunlardan muzdaripseniz bunun suçlusu tükettiğiniz besinler.

Modern tahıllar beynimizi tahrip eder, sadece rafine beyaz unlar, makarnalar ve pirinç değil bütün tahıllar. Birçoğumuzun sağlıklı olduğunu düşündüğü ve diyetisyenler tarafından da üzülerek sıkça önerildiğini gördüğümüz tam tahıllı, çok tahıllı, yedi tahıllı ya da taşta değirmende öğütülmüş tahıllı ürünler de bunlara dahildir.

Fazla kilolar insülin direnci ile birlikte ilerler ve bu yolculuk önlemi alınmazsa eninde sonunda tip 2 diyabete çıkar. Tip 2 diyabette önerilen bol ekmekli diyetler de işe yaramamakta, aksine diyabeti derinleştirmektedir. Bilim insanları da artık bu işe yaramayan tedaviyi sorgulamaya başladı. Çocuklarını, sevdiklerini çağımızın vebasından korumak isteyen herkes doğru beslenme ve fiziksel hareketlilikle bu hastalıkların önüne geçebilir.

İşlenmiş besinlerin ve rafine karbonhidratların obezitenin ve besin alerjilerinin artmasında etkin bir rol oynadığı artık kanıtlanmış bir gerçek.

Sağlıklı Beslenme Ve Önemi

Günümüzde besinlerin içerdikleri kalori, yağ, protein ve mikro besin maddelerinin dışında, genetik değişimler açısından da önem taşıdıklarını biliyoruz. Besinler DNA mızda olumlu ya da olumsuz değişimlere neden olabilirler. Besinler sadece bir kalori, protein ve yağ kaynağı olmakla kalmaz, birçok genimizin şifresini de değiştirebilir. Buğday tüketiminin zararlı sonuçları da bu bakış açısıyla bakıldığında anlaşılabilir.

Modern toplumda beyin sağlığındaki önlenemez çöküşü başlatan en önemli etkenlerden birinin buğdayın insan beslenmesine dahil edilmesi olduğuna dair kuşku kalmamıştır. Taş devrindeki atalarımız da bu tahıldan az miktarda tüketirlerdi. Ancak bugün bizim buğday dediğimiz tahıl ile atalarımızın nadiren tükettiği yabani buğday arasında pek bir benzerlik bulunmamaktadır. Günümüzdeki genetik modifikasyon teknolojilerinin de katkısıyla ortalama bir yılda tükettiğimiz buğdayın atalarımızın avcılık ve toplayıcılık döneminde tükettikleri tahılla neredeyse hiçbir genetik, yapısal ya da kimyasal benzerliği bulunmamaktadır. Sorun da burada başlıyor, organizmamızı sürekli genetik olarak hazır olmadığımız birtakım malzemelerle karşı karşıya bırakıyoruz.

Kronik Hastalıklar Kaderimiz mi?

Şu an dünyadaki en maliyetli ve tehlikeli iki hastalık olan diyabet ve alzheimer birbiriyle yakın ilişki içerisinde olan ve aslında büyük ölçüde engellenebilecek hastalıklardır. Ayrıca meyveler ve diğer karbonhidratlar da sadece beynimize zarar vermekle kalmayıp yaşlanma sürecini hızlandırarak vücudumuza zarar vermektedir.

Aslında bize genetik olduğu söylenen, iyileşmez denilen, ömür boyu bu ağrıyla yaşayacaksın denilen tüm hastalıklar ve duygu durum bozukluklarını sağlıklı bir beslenme seçimiyle önlemek mümkün.

Yapılan klinik ve laboratuar araştırmaları göstermiştir ki aşağıdaki hastalıklar başta olmak üzere pek çok rahatsızlığın temelinde beslenme yanlışları yer almaktadır.

  • DEHB(dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu
  • Anksiyete ve Kronik stres
  • Kronik baş ağrıları ve migren
  • Depresyon
  • Şeker Hastalığı
  • Epilepsi
  • Odaklanma ve Konsantrasyon Problemleri
  • Artrit gibi enflamatuar sorunlar ve hastalıklar
  • Uykusuzluk
  • Çölyak, gluten alerjisi ve irritabl bağırsak sendromu gibi bağırsak rahatsızlıkları,
  • Alzheimer başlangıcı olarak kabul edilen hafıza problemleri ve hafif bilişsel sıkıntılar
  • Duygudurum bozuklukları
  • Aşırı kilo ve obezite

 

Ayrıca yapılan bir araştırmada* gluten hassasiyeti olan annelerin bebeklerinin ileriki yaşlarında şizofreni ve diğer psikolojik hastalıklarla karşılaşma oranının çok daha yüksek olduğu gösterilmiştir.

Bunun yanısıra sağlıklı bir bağırsaktaki bakteri florasıyla sağlığı korumak eş anlamlıdır, uygun besinleri yemiyorsak iyi bakterileri çoğaltamayız.  Kandida mantarı da bağırsaklarımızda ilk çoğalan fırsatçılardandır, gaz ve kabızlık yapabildiği gibi depresyona da sebep olabilir. Kandida özellikle fruktoz şurubu içeren unlu, şekerli gıdalar yedikçe çoğalır.

Sağlıklı Beslenmenin 6 Yeni Kuralı

Sağlıklı Beslenme

  1. 1. Glutenden uzak kalın ( alerjiniz, intoleransınız, hassasiyetiniz olmasa bile)

2.Düşük karbonhidratlı ve lifli beslenin

3.Şekeri terk edin (gerçek, işlenmiş ya da yapay)

4.GDO lu yiyeceklerden kaçının

5.Yumurtayla barışın

  1. Sağlıklı yağlar tüketin

 

 

Ayşe Yeltik

Ayşe Yeltik

İstanbul Tıp Fakültesi mezunu olan Ayşe Yeltik, yerli ve yabancı sigorta şirketlerinde danışman doktor olarak çalıştıktan sonra Işık Üniversitesi'nde işletme masterını tamamlamıştır. Kariyerine büyük bir inşaat firmasının doktoru olarak Romanya, Kazakistan ve Afrika projelerinde devam etmiştir. Uzun yıllar yasadığı yurt dışı ülkelerde bulaşıcı hastalıklar, parazit hastalıkları, meslek hastalıkları konusunda vaka analizleri yapma imkânı bulmuş, İngiltere’den NEBOSH (The National Examination Board in Occupational Safety and Health) sertifikasını almaya hak kazanmıştır. Uluslararası isçi sağlığı& iş güvenliği ve iş yeri hekimliği sertifikaları bulunmaktadır. 2015 yılı itibariyle konvansiyonel tıp bilgilerini integratif tıp ile bütünlemeye karar vermiş ve klasik tıptaki son gelişmeler ışığında tamamlayıcı tıp desteğiyle Klinika rezonans da danışanlarını kabul etmeye başlamıştır.

No more pages to load

No more pages to load

googletag.pubads().definePassback('/184585439/out_of_page', [1, 1]).display();