Protein Deposu Besinler ve Yaşamsal Önemleri

Protein, doğumdan itibaren vücudun gelişiminde, büyümesinde ve hastalıklarla mücadelede kısacası vücut yapısının sağlıklı bir gelişim göstermesinde yaşamsal bir öneme sahiptir. Karbonhidrat ve yağ gibi alınması gereken temel besin gruplarından biri olan protein, farkı içerik yapısına sahip olması bakımından diğer besin gruplarından ayrılmaktadır. Proteinin yapı taşını amino asitler oluşturmaktadır. Dolayısıyla, protein deposu besinler tüketmek zengin amino asit tüketimi anlamına da gelmektedir. Fizyolojik açıdan hücrelerin yenilenmesinde ve dengeli bir ruh haline sahip olmada amino asitler büyük bir öneme sahiptir. Dilimize Yunanca, birincil öneme sahip anlamına gelen prota kelimesinden türetilerek giren protein, taşımış olduğu kelime anlamına paralel olarak vücut hücre ve fonksiyonlarının sağlıklı bir şekilde çalışmasında kritik rol üstlenerek birincil öneme sahip besin bileşiğidir.Protein deposu besinler   üstlenmiş olduğu görevlerden bir kısmına değinilecek olursa,

• Diğer besin gruplarına göre sindiriminde daha fazla enerji harcandığı için metabolizmayı hızlandırır.
• Hem kas yapısının oluşumunda hem de korunmasında yardımcı olur.
• Hasarlı dokuların tamir edilmesini ve yaraların iyileştirilmesini sağlar.
• Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine yardımcı olur.
• Vücudun ihtiyaç duyduğu hormon ve enzimlerin salgılanmasında görev alır.
• Tüm vücut fonksiyonlarının yerine getirilmesinde gerekli enerjiyi sağlar.
• Zekâ gelişimine yardımcı olur.

Yukarıda belirtilen görevler, proteinin görevlerinden bir kaçını oluşturmaktadır.  Her biri kritik ve yaşamsal olan bu görevlerin gerçekleştirilebilmesi için günlük olarak belli bir miktarda protein ihtiyacının karşılanması gerekmektedir. Protein ihtiyacının, her iki hayvansal ve bitkisel gıdalardan karşılanması mümkün olabilmektedir.

Yüksek protein miktarına sahip besinler, hayvansal gıdalar arasından çoğunlukla kırmızı et, tavuk, hindi, balık, yumurta gibi besinlerde bulunurken; bitkisel gıdalardan kuru fasulye, soya fasulyesi, mercimek, bezelye gibi bazı baklagillerde, fındık, fıstık, badem ve ceviz gibi kuru yemiş,  yulaf ve tam buğday gibi tahıl içeriklerinde bulunmaktadır. Son zamanlarda içerdiği yüksek besin değeri sayesinde hem sağlıklı beslenmede hem de belirli bir sınıra kadar zayıflamada sıklıkla tavsiye edilen kinoa tohumu da zengin protein içeriğine sahiptir.  Her ne kadar protein açısından zengin gıdaları yukarıda belirtilmiş olsa da bu gıdaların tüketim şekli ve sıklığı da bir o kadar önem taşımaktadır. Proteinin doğru bir şekilde tüketilmemiş olması vücuda yarar yerine zarar verebilmektedir.Peki protein deposu besinler nelerdir? Tüketirken nelere dikkat etmeliyiz ?

Protein Deposu Besinler Tüketilirken Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

Elbette ki protein tüketmek kadar nasıl ve ne kadar tüketildiği de önemlidir. Uzmanlar, günlük tüketilmesi gereken protein ihtiyacının yaş ve kilo gibi kriterlere göre değişebileceğini belirtmektedir. Dolayısıyla uzman görüşü ile günlük protein ihtiyacının belirlenmesinin ardından tercih ettiğiniz besin türünü tüketebilirsiniz. İşte protein içeriği en yüksek besinler ve nasıl tüketilmesi gerektiğine dair püf noktalar!

Protein İçeriği Yüksek Besinler

• Kırmızı et: Kırmızı et protein içeriği bakımından en zengin hayvansal besin türüdür. 100 gramında 25-35 gram arasında protein bulunmaktadır. Ancak gerekli protein ihtiyacının karşılanabilmesi için tüketilen hayvanın yem ya da buğday ile değil otla beslenmiş olması gerekmektedir. Dikkat edilmesi gereken bir diğer konu ise tüketim miktarıdır. Kırmızı et yüksek proteine sahip oluşu kadar yüksek oranda doymuş yağ oranına da sahiptir. Dolayısıyla fazla kırmızı et tüketimi ile yağlanmaya bağlı yüksek kolestrol veya kalp rahatsızlıkları meydana gelebilmektedir.

• Tavuk ve Hindi: Kırmızı ette bulunan zengin protein miktarına sahip ancak aynı ölçüde yağ içermeyen alternatif besin türü olarak tavuk ve hindi gibi kümes hayvanları bulunmaktadır. Özellikle göğüs bölgesinde 100 gramında ortalama 30 gram protein bulunmaktadır. Ancak burada kırmızı et tüketiminde olduğu gibi yine dikkat edilmesi gereken konu tüketilen hayvanın yem ile beslenmeyip dışarıda, doğal koşullar altında beslenmiş olmasıdır. Bir diğer deyişle tüketilen tavuğun köy tavuğu olması gerekmektedir.
• Somon ve Diğer Soğuk Su Balıkları: Protein değeri bakımından zengin bir diğer hayvansal gıda ise balıktır. Özellikle soğuk sularda yaşayan somon, morina, ton balığı ve uskumru gibi balıklar, hem omega3 değeri bakımından hem de protein bakımından bir diğer seçenektirler. 100 gramında ortalama 20- 25 gram protein bulunmaktadır.
• Yumurta ve Peynir: Yumurta ve peynir gibi hayvansal kaynaklı besinler, hem ucuz olması dolayısıyla hem de yüksek protein değerine sahip olması bakımından günlük protein tüketiminde kolay ve sağlıklı besin tercihleridir. Bir yumurtada ortalama 13 gr. Protein bulunurken 100 gram peynirde ortalama 25-30 gram protein içeriği bulunmaktadır. Bu içerik miktarı peynirin türüne göre değişkenlik gösterebilmektedir.
• Baklagiller: Hayvansal gıda tüketimi tercih etmeyenler için protein ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri besin kaynaklarından birini oluşturmaktadır. Kuru fasulye, mercimek ve bezelye gibi baklagillerin tüketilmesinde hiçbir sakınca bulunmazken içerdikleri protein miktarı ortalama 20-25 gram proteindir.
• Tahıl ve Kuru Yemişler: Yulaf, tam buğday, fındık, fıstık, ceviz gibi tahıl ve kuru yemişler zengin protein içeriği ile birlikte yüksek kalori de içermektedir. Dolayısıyla tüketilen miktara dikkat edilmelidir.