Galen’in Yengeç Isırığı

Geçmişten günümüze ne yazık ki her döneme damgasını vuran veba, sıtma, çiçek, lepra kolera gibi salgınlar halinde yayılarak insanların toplu bir şekilde ölümüne neden olmuş hastalıklar bulunmaktadır. Öyle ki bu hastalıklar yüzünden köy ve kasabalar toplu bir şekilde yok olmuş, güçlü yapı ve kuruluşların güçleri sarsılmış ve hatta orduları ve medeniyetleri hâkimiyetleri altına alan imparatorlar bile bu salgın hastalıklara karşı yenik düşmüşlerdir. Günümüze damgasını vuran bu hastalıklardan birisi de kanserdir.Peki Galen'in yengeç ısırığı hikayesi nedir?

Galen’in Yengeç Isırığı ' Kanser '

Her ne kadar çağımızın hastalığı olduğu söyleniyor olsa da aslında kanserin ilk teşhisi ve adlandırılması, M.Ö 460-377 yıllarına kadar geriye uzanmaktadır. Bu dönemlerde yaşamış olan Hipokrat, kanseri, organizmanın şifa bulamayan yapılanması olarak tanımlamaktadır. Ardından M.S 2. Yüzyılda Galen, görüntüsünü yengece ve hissettirdiği acıyı yengeç ısırığına benzeterek bu hastalığa “cancer” adını vermiştir. Dilimize okunduğu şekliyle “kanser” olarak geçmiştir. Günümüzde kanser, vücutta bulunan hücrelerin DNA yapısının bozularak olması gerektiği şekilde çalışamaması sonucu hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyüme ve yayılması olarak tanımlanmaktadır. Bugüne kadar bilim insanlarının diğer pek çok yaşam koşullarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalarında olduğu gibi sağlık üzerine yapılmış pek çok bilimsel çalışma ve yeni buluş sayesinde bu hastalık için de çeşitli tedavi yöntemleri geliştirilmiştir. Kanser tedavisinde geliştirilen tedavi yöntemlerinden başlıcaları şu şekildedir.

• Cerrahi yöntem
• Kemoterapi yöntemi
• Radyoterapi yöntemi
• Hormonal yöntem
• Biyolojik yöntem
• Alternatif yöntem

Hastalığın tedavisinde kullanılan bu yöntemler, kanserli hücrelerin yayılmasını durdurup onları öldürürken diğer sağlıklı hücrelere de zarar vermektedir. Dolayısıyla uygulanan bu yöntemler hastalığı iyileştirmeye çalışırken dolaylı olarak vücuda zarar verebilmektedir. Bu noktada hastanın moralini sürekli yüksek tutması ve beslenmesine dikkat ederek tedavi sürecine kendisinin de katkıda bulunması gerekmektedir. Vücutta bulunan sağlıklı hücrelerin çoğalması ve kanserli hücrelerin yayılmasının önüne geçebilmek için öncelikle zarar verici alkol, sigara gibi alışkanlıklardan kaçınmak, hazır ve yağlı yiyecek tüketimini durdurmak hastalığın ilerlemesini engelleyecektir. Bunun dışında vücutta bulunan zararlı toksinlerin atılmasına yardımcı antioksidan yiyecekler tüketilerek tedavi sürecinden hem olumlu hem de hızlı bir dönüş almak mümkün olabilecektir. İşte kanser tedavisinde umut veren yiyecekler,

Kanser Tedavisinde Umut Veren Yiyecekler

• Brokoli: Yapılmış bilimsel araştırmalar sonucu özellikle brokoli ve kendisi gibi lahanagiller familyasından Brüksel lahanası, karnabahar ve lahana gibi yiyeceklerin mide, bağırsak, prostat, akciğer ve yemek borusu gibi kanser türleri ile savaşmada etkili olduğu ortaya çıkmıştır. Az pişmiş ya da çiğ şekilde tüketerek olumlu etkilerinden daha etkili bir şekilde yararlanılmaktadır.

• Sarımsak: Yararları saymakla bitmeyen sarımsak, kanserle mücadelede de etkili yiyeceklerden biridir. Vücudu pek çok hastalık türünden koruduğu gibi kanserden korunmada da etkilidir. Özellikle karaciğer ve mide kanserine karşı faydalı olduğu görülen sarımsağın çiğ veya az pişmiş olarak tüketilmesi etkisini göstermede önemlidir.
• Domates: İçeriğinde yüksek oranda karoten, E ve C vitamini içerdiği için kanserle savaşmada önerilen yiyecek türlerinden biri de domatestir. Uzmanlar, yaz mevsiminde çiğ olarak kış mevsiminde ise salça olarak tüketilmesi yönünde tavsiyede bulunmaktadır.
• Ev yapımı yoğurt: Katkı maddesi içermemesi ve hazır yoğurtlara göre daha fazla probiyotik içermesi sayesinde bağırsak hareketlerini düzenleyerek bağırsak sağlığını korumaktadır. Bağışıklık sistemini güçlendirmesi, tansiyonu dengelemesi ve kas gelişimini desteklemesi bakımından büyük bir öneme sahip olan doğal yoğurt, kolon, mide, yumurtalık kanserine karşı etkili yiyeceklerden biridir.
• Nar: İçeriğinde yüksek oranda lif bulunması, bağırsakları düzenleyici yapısı, kan şekerini dengelemesi ve cildi yenileyici pek çok özelliği olması bakımından meme, prostat, kolon ve deri kanseri gibi pek çok kanser türü ile savaşmada yardımcıdır.
• Böğürtlen: Yetişmek için çok özel şartlar aramayan, dağlarda, köylerde hemen hemen tüm tarla aralarında görülebilen böğürtlen, zengin folik asit ve vitamin içeriğine sahiptir. Antioksidan özelliği sayesinde vücutta bulunan toksinlerin atılmasında etkilidir. Bu özelliği sahip olması bakımından kanserle mücadelede kritik bir önemi bulunmaktadır. Böğürtlen gibi, yaban mersini ve çilek gibi diğer antioksidan özelliğe sahip meyvelerin tüketilmesi, kanserli hücrelerin vücuttan atılmasında faydalı olacaktır.

Kanseri Önlemek İçin Yeşilçay İçin

• Yeşilçay: Sahip olduğu antioksidan özelliği sayesinde DNA yapısında oluşan hasarları ve kanser oluşumunu önleyip aynı zamanda normal hücre ölümlerinin tetiklenerek bazı hücrelerin fazla yaşayıp kanserli hücrelere dönüşmesini engellemektedir. Özellikle mide ve bağırsak kanseri ile savaşmada etkili yeşilçayın 5 dakikadan fazla demlenmemesi gerekmektedir.
• Üzüm: Özellikle çekirdekli kara üzüm,kanserle savaşmada önemli bir role sahiptir.
• Keten tohumu: İçeriğinde bulunan yüksek lif yapısı sayesinde beyin, kolon ve cilt kanseri hücrelerini ortadan kaldırarak iyileşmeye yardımcı olmaktadır.
• Ahududu: A vitamini sayesinde toksinlerin atarak kanı temizleyerek kanserle savaşmada etkili bir yardımcıdır. Meme, prostat ve bağırsak kanserlerinde etkilidir.
• Zerdeçal: Etkili bir antioksidan ve enfeksiyon giderici olması dolayısıyla vücudun DNA yapısının bozulmasına yol açan serbest radikallerle savaşmada etkilidir.