
Basel World Mücevher Notları
Avrupa'nın en büyük mücevher ve saat fuarlarından olan, İsviçre'nin Basel şehrinde gerçekleşen, 'Basel World Jewelry and Watches Fair' 23-30 Mart 2017 tarihleri arasında kapılarını açtı. Bu sene de her yıl olduğu gibi inanılmazdı. Her yıl düzenli olarak ziyaretçisi olduğum bu fuar sektörün her dalına hitap ediyor. Taştan, günlük mücevhere, ağır mücevherden saate, sektörle ilgili her türlü makineden mücevher kutularına derken uçsuz bucaksız bir fuar alanı Basel World.
Her sene dünyanın dört bir yanından, 200.000 e yakın ziyaretçiyi ağırlayan bu muhteşem fuara 2000 e yakın da katılımcı katılıyor. Giriş ücreti olarak, günlük 60 sfr, haftalık ise 150 sfr ödüyorsunuz. Ama inanın ödediğiniz ücrete değiyor. Çünkü bir biletle dünyanın her yerinden en ünlü tasarımcılarla ve markalarla buluşma imkanına sahip oluyorsunuz. Renklerin, ışıltının, zerafetin ve lüksün bu kadar etkileyici olduğu başka bir fuar daha olduğunu sanmıyorum. Kapıdan içeri girdiğiniz anda bambaşka bir dünyada buluyorsunuz kendinizi.
Bir sonraki yazımda mücevher dünyasındaki son trendleri, son yıllarda popüler olan ve bir çoğumuzun adını bile bilmediği taşları, farklı kombinleri, kısacası 'in' leri ve 'out'ları detaylı olarak yazacağım. Ama bu yazıyı biraz renklendirmek adına kısaca trendlerden biraz bahsedelim.
Uzun yıllardır vitrinlerde sıkça gördüğümüz siyah pırlantayı artık tasarımlarda daha az görüyorsunuz. Siyah pırlantanın yerini sarı, pembe, mavi, mor pırlanta almış durumda. Siyah pırlanta fiyat açısından çok çok uygun bir pırlanta rengi olmasına rağmen artık çok fazla rağbet görmüyor ki büyük mücevher firmaları tasarımlarında daha az yer veriyor. Siyah pırlantayı daha çok erkek modellerinde görüyoruz.
Pembe Pırlanta
Beyaz pırlanta bildiğiniz gibi oldukça değerli ve pahalı. Hele bir de renkli pırlanta (mavi, sarı, pembe, mor vs) söz konusu ise fiyatlar gerçekten dudak uçuklatıcı. Örneğin 'fancy pink' dediğimiz sadece pembe olan yani içinde başka hiçbir rengin zerresi bile olmayan iyi bir 1.50 ct. pembe pırlantanın fiyatı 80.000 dolar. Renkli pırlantaların fiyatları bu kadar uçukken, çok sayıda tasarımda bu taşlara rastlamak şaşırtıcı. Kısacası lüksde son nokta . :)
Vitrinlerde en çok rastladığımız diğer grup ise yarı-değerliler (semi-precious). Hem günlük hem de ağır mücevher tasarımlarında sürekli karşımıza bu rengarenk yarı değerli doğal taşlar çıkıyor. Son yıllarda tasarımcıların gözdesi haline gelen ve fiyatları da gittikçe yükselen yarı-değerliler şu an fuarın en gözde parçaları. Bu taşların en başında mavi topaz, peridot, opal, ametist, smokey topaz, kehribar vb geliyor. Beni en çok şaşırtan ise 'kehribar' (renkleri açık sarıdan kızıla doğru değişen ağaç reçinesi fosilidir.) oldu diyebilirim. En ağır mücevher markalarının vitrinlerinde pırlanta ve elmaslarla birlikte kullanılmış kehribar taşını oldukça fazla görüyorsunuz.
Yine kendimi tutamayıp yazdıkça yazdım biliyorum, ancak bir sonraki yazımda Basel World fuar notlarımın daha da fazlasını ve detaylısını sizlerle paylaşmaktan büyük keyif alacağıma emin olabilirsiniz.
Işıltıyla kalın...
Deniz Şenocaklı

Deniz Şenocaklı
Çocukluğundan bugüne mücevher sektörünün içinde olan Deniz Şenocaklı, Mücevherin ılıştılı dünyasından farklı konulardaki yazılarını kadin.com'da siz değerli okuyucularıyla paylaşıyor.
No more pages to load
No more pages to load